7 Kasım 2020 Cumartesi

Yeniden açılan kreşlerde dikkat edilmesi gerekenler

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Başıbüyük, koronavirüs salgını döneminde kapatılan ve 15 Haziran'da tekrar açılan kreşlerde dikkat edilmesi gereken konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Koronavirüs salgını süresince kapatılan kreşler 15 Haziran itibariyle yeniden açıldı.Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Başıbüyük,bu süreçte hem ailelere hem de kreş yönetimlerine büyük iş düştüğünü belirterek "Öncelikle çocuklarımıza evde kişisel bakım, el yıkama ve mikropların bulaşma yolları ile ilgili eğitmemiz gerekli ancak sonuçta onlar çocuk bunu asla unutmamalıyız. Kreşlerde sınıf mevcutları mümkün olan en az sayı ile sınırlandırılmalı çocukların otuma düzenlerinde mutlaka aralarında yeterli mesafe oluşturulmalı" dedi.

"Organik temizleyiciler yeterli değil"

Sınıfların günlük dezenfekte edilmesi gerektiğine de değinen Dr. Başıbüyük, sözlerine şöyle devam etti: "Çocukların el ile temasının sık olduğu masa kapı kolları gün içinde uygun dezenfektan ile dezenfekte edilmeli. Bu kapsamda kreşlerde UVC etkili hava sterilizasyon cihazı ile öğrencilerin kullandığı sınıflar, yemekhane ve oyun alanları sık sık temizlenebilir. Eller sık sık, 20 saniye yıkanmalı ve ardından tek kullanımlık kağıt havlu ile kurutulmalı. Dezenfeksiyon amacıyla banyo, tuvalet ve mutfak tezgahlarında yine çamaşır suyu uygun oranda sulandırılarak kullanılabilir. Organik temizleyiciler maalesef bu tip salgın durumlarında yeterli dezenfeksiyonu sağlayamıyor. Çamaşır suyu kullanılarak yapılan temizlik sonrası ortamın iyice havalandırılmasını da sağlamak gereklidir. Çocuklar kreşe girerken ateş ölçümü yapılabilir. Dışarıda giyilen ayakkabılar mutlaka değiştirilmeli. Uyku alanları varsa yataklar arası mesafeye dikkat edilmeli. Eğer hasta çocuk varsa kreşe kabul edilmemeli. Bu konuda ailelere sorumluluk düşüyor. Özellikle çalışan anne babalar için büyük sorun bu durum ama toplum sağlığı açısından dikkat edilmesi gerekiyor."

"Her gün ateşini kontrol edin"

Dr. Başıbüyük, oyun alanlarında ise büyük oyuncakların 1,5 metre mesafeye dikkat ederek yerleştirilmesinin daha uygun olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu: "Oyuncak sayısı azaltılarak temas riski azaltılabilir. Çocukların oyun oynayacakları alanlar ve kullanılan oyuncaklar her etkinlik sonrasında dezenfekte edilmeli. Etkinlik ve oyun alanları mümkünse açık alanlarda planlanmalı mümkün değilse mutlaka sık sık temiz hava ile havalandırılmalı. Oynadıkları oyunların birbirlerine temas etmeyecekleri, gerekli fiziki mesafeyi göz önüne alarak planlanması daha uygun olur. Çocuklar kreşten geldikten sonra kıyafetlerin tümü mutlaka değiştirilmeli ve dışarıda giydiğimiz kıyafetler 60 derecede ayrı olarak yıkanmalı. Çocuk eve geldikten duş aldırılabilir. Ateş ölçümü tecrübeli isek elimizle, değilsek ateş ölçer ile günlük kontrol edilebilir. Hastalık bulguları olan çocukların sağlık kontrolünden geçirilmesi sağlanmalıdır."

708946499cc7416f9f066b352e791a35

Aldatıldığınızı anlamanın 7 yolu

İlişkinizde içinize kurt düşüyorsa, aslında bu hisse kulak vermeniz gerekebilir... İşte aldatıldığınızı işaret eden 7 sinyal

ABONE OL


Seks hayatınız durgunlaştıysa

Erkekler seks yapmadan yaşayamaz. Bu yüzden eğer sizinle daha az yakınlaşıyorsa, aldattığının sinyali olabilir. Tabii ki bunun başka sebepleri de olabilir ama mutlaka "bir sebebi" vardır.

Spesifik bir insan hakkında fazla yorumda bulunuyorsa

Eğer biri sizi heyecanlandırıyorsa, ister istemez daha farklı davranırsınız ve bunu gizlemek gerçekten çok zordur. Bu yüzden eğer yeni tanıştığı güzel bir kız hakkında abartılacak kadar çok yorumda bulunuyorsa ve bir şekilde bu kızla hep denk geliyorsanız sevgilinizle farklı dünyanın insanları olabilirsiniz…

Aranızdaki duygusal bağ zayıfladıysa

Bazen ilişkide bir şeyler ter gidebilir, zaman zaman aranız bozulabilir fakat bazen bu durum göründüğü kadar masum olmayabilir. Dolayısıyla eğer sizden uzaklaştığını düşünüyorsanız, hareketlerine biraz daha yakından bakmakta fayda var. Size vermediği özeni, başkasına veriyor olabilir.

Uzun süre haber alamıyorsanız

Eğer uzun süre ondan haber alamamaya başladıysanız, başka biriyle birlikte olduğu anlamına gelebilir.  Erkek arakdaşınız ne olursa olsun size vakit ayırmalı. Eğer ayırmıyorsa başka bir sebebi mutlaka vardır...

Arkadaşları sizin yanınızda garip davranıyorsa

En önemli sinyalleri arkadaşlarından alabilirsiniz. Çünkü böyle bir durumda  ona sadık kalmak zorunda kaldıkları için kendilerini suçlu hissedeceklerdir. Bu yüzden sizinle birlikte olmak onlar için zor bir durum haline gelir. Eğer aldatıldığınızı düşünüyorsanız, arkadaşlarının size olan tutumunu da incelemelisiniz.

Eğer aldattığını hissediyorsanız

Eğer içinizden bir ses aldattığını söylüyorsa, kulak verseniz iyi edersiniz. Bu yüzden  böyle bir durumda kötü düşünceleri aklınızın gerisine itmektense, neden böyle hissettiğinize odaklanmalısınız. İçgüdülerinize güvenin.

574f42a87111496e931d017869589f1f

Ev yapımı bulyon

İpek Bozkurt'tan ev yapımı bulyon tarifi...



İpek Bozkurt'tan ev yapımı bulyon tarifi...
Malzemeler
1 havuç
1 kabak
2 sap kereviz
5-6 adet kiraz domates
1 soğan
1 diş sarımsak
1 küçük zencefil koku
1 tavuk butu
1 çay kaşığı kurkuma
Tuz

  
Yapılışı
Tavuk butu sirkeli su içinde haşlanır. Didiklenir. Bütün sebzeler yıkanır, kurulanır ve çok ince bir şekilde doğranır. Zencefil kabuğu soyulduktan sonra sebzelere karıştırılır. Üzerinde yağlı kağıt bulunan tepsiye doğranmış sebzeler, tavuk parçaları mümkün olduğunca üst üste gelmeyecek şekilde yayılır. Sebze tepsisi 70-80ºC fırında kapağını hafif açık bırakarak en az 4 saat kurutulurlar.
 
Bu aşamada fırın söndürülür, kapağı kapatılır ve bütün bir gece boyunca o şekilde içinde bırakılır. Ertesi gün kurutulmuş sebzeler tartılır, ağırlıkları kadar üzerlerine tuz eklenir, kurkuma da katıldıktan sonra, blendırda un ufak olacak şekilde çekilir. Bir kavanoz içinde buzdolabında saklanır.
 




3f57ab3f7ae7454ba0352f77dd8f795c

Hamilelikte yorgunlukla başa çıkmanın 6 yolu

Hamilelikte yorgunlukla nasıl başa çıkılır?



Hamilelikte yorgunlukla nasıl başa çıkılır?
Yorgunluk hissi özellikle gebeliğin başlangıcında yaygındır ve gebeliğin son aylarında da geri döner. Bazı kadınlar tüm gebelik boyunca bu hissi taşıyabilir. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Betül Görgen, hamilelikte yorgunluğun nedenleri ve başa çıkmanın yolları hakkında önemli bilgiler verdi.
 
Çoğu kadın gebeliğin erken dönemlerinde devamlı yorgun hisseder. Adeta kilolarca ağırlık vardır üstünde. Daha önce gece kuşu olanlar bile, akşam saat 20:00'yi görecek kadar uyanık kalmakta zorlanırlar. Aslında erken gebelik dönemindeki yorgunluğun sebebini kimse tam olarak bilmemekle beraber olası sebeplerinden biri hormonlardaki büyük değişim; özellikle progesteron hormonundaki dramatik artış. Aynı zamanda çok sık tuvalet ihtiyacının oluşması uyku kalitesini bozarak bu yorgunluk hissinin artmasına katkıda bulunur.
 

 
Bulantı ve kusma da kesinlikle enerjiyi tüketir. Beraberinde üzüntü, umutsuzluk hissi ve depresyon da yorgunluk ve uyku kalitesindeki bozulmanın sebeplerinden biridir. Muhtemelen hormonal değişikliklerin yol açtığı bu sebeplerin yanında, gebelerde hiç de azımsanmayacak sıklıkta rastlanan demir eksikliği anemisini de unutmamak gerekir.
 
Bu durum ne kadar sürer?
Kişiden kişiye değişmekle beraber, bu semptomlar gebeliğin ikinci üç ayında geçer ve yaklaşık yedinci aya kadar kendinizi yine enerjik hissedersiniz. Bu aydan sonra ise gittikçe artan ağırlık hissi, sırt ağrısı, mide yanması ve bacaklara giren krampların etkisiyle uyku kalitesi bozulur ve yorgunluk hissi ve bitkinlik durumu geri döner. Bu arada bebek hareketlerinin tetiklediği idrar hissini de unutmamak gerekir.
 

 
Nasıl başa çıkılır?
Vücudunuzun verdiği sinyalleri önemseyin: Yatağa her zamankinden daha erken gitmekle başlayabilirsiniz. Gün içinde şekerleme yapmayı alışkanlık haline getirin. Eğer çalıştığınız yerde ayrı bir odanız varsa kapıyı kapatıp başınızı koyun.
 
Günlük programınızı ayarlamaya çalışın: Gereksiz sosyal toplantıları ve ev işlerini azaltın. Eğer ev dışında çalışıyorsanız planlarınızı biraz işten erken çıkmak üzere yapın. Hafta arası bir gün izin alın ve annenizin evine gidip dinlenin. Böylece gereksiz telefonlardan ve varsa diğer çocuğunuzun taleplerinden kurtulmuş olursunuz.
 
Doğru beslenin: Gebelik günde fazladan 300 kalori gerektirir. Bunu patates cipsleri ve şekerli barlarla doldurmayın. Meyve sebze, tam tahıllı ekmek ve yağsız sütten oluşan sağlıklı bir beslenme sizi enerjik yapacaktır. Ara öğünlerde meyve veya yoğurt tüketin.
 
Yerterli sıvı alın: Kafeini kesip bol miktarda su için. Gece tuvalet ihtiyacını artırmamak için sıvı alımını yatmadan birkaç saat önce kesmek gerekebilir.
 
Hergün düzenli egzersiz yapın: Düzenli yapılan 20-30 dakikalık aktivite sizi daha enerjik hissettirir. Gerilme ve derin nefes alarak yapılan egzersizler çok faydalı olacaktır. Yürüyüş çok faydalı gelecektir.
 
Gayretli olun: İlk üç ayı atlattıktan sonra rahatlayacaksınız. Dayanın… Sonra rahat edip gebeliğin keyfini çıkartacağınız dönem başlayacak. Gebeliğin son dönemecindeyseniz, bu günleri ileride gülümseyerek anımsayacaksınız. Bu yüzden tadını çıkarmaya bakın.
 

 



b7083c5574d24a4fb4bf97ec5817f262

5 Kasım 2020 Perşembe

Neden kıskanıyoruz?

Kıskançlık hissi hepimizin bazı durumlarda hissettiğimiz ve önüne geçemediğimiz bir his. Bu his karşı tarafa ve bize zarar vermediği sürece oldukça anlaşılabilir. Ancak kıskançlığın ileri boyutu kişinin kendisine ve partnerine oldukça zarar verebilir.

ABONE OL


Kıskançlık hissini yoğun bir biçimde yaşayan çoğu insan iç dünyalarında yetersizlik duygusu ile başa çıkmaya çalışır. Yetersizlik duygusu; gün yüzüne kıskançlık olarak çıkar ve kişi kendine olan güvensizliğini bu şekilde kamufle etmeye çalışır. Halk arasında "aşağılık kompleks" olarak bilinen bu his doymamış bir ego ve düşük benlik saygısından kaynaklanıyor.


İlişkilerde kıskançlık, sevgi göstermenin yollarından biri değildir. Kontrolü almaya ve hayatınıza müdahaleye yönelik davranışlar; masum kıskançlıklar değil, ileri de daha büyük sorunlara yol açabilecek sağlıksız yaklaşımlardır.


Araştırmalar ilişkilerde yaşanan bu kıskançlık durumlarının düşük benlik saygısı, güvensizlik, güvensiz bir biçimde bağlanma korkusu olduğunu belirtiyor.


54f0cafcaab54fe781b3a5a9e84cf856

Şimdi moda güz düğünleri

Düğün mevsimi yaz dönemi olarak bilinse de sonbaharda da etkileyici düğünler yapmak mümkün! Tüm dünyada düğün modası yavaş yavaş yaz düğünlerinden, romantik sonbahar düğünlerine kaymaya başladı. Düğünün yapılacağı mevsim, mekandan gelinliğe, damatlığın kumaşından düğün temasına kadar her detayı etkiliyor. Düğün.com olarak mekan, organizasyon ve gelinlik firmalarımızla görüşüp derlediğimiz bilgilerle, işte sonbaharda evlenecek çiftlere hayat kurtaracak tüyolar!

Sonbaharın Sürprizlerine Hazırlıklı Bir Düğün Mekanı Şart

Sonbahar sürprizli bir mevsim olsa da gerekli tedbirler alındığı sürece bu mevsimde de açık havada düğün yapılabilir. Değişken hava koşulları göz önünde bulundurulduğunda kapalı alanı olan ya da açılır-kapanır tavan gibi seçenekleri bulunan mekanlar tercih edilebilir.

İşini şansa bırakmayıp kapalı alanları tercih edecekler için de tarihi mekanlar uygun bir seçenek olacaktır. Çünkü tarihi mekanların mistik havası en çok güz mevsimine uyum sağlar. Kalabalık düğünler için geniş balo salonları sunan oteller de uygun bir alternatiftir. Tercihi samimi ve sıcak mekanlardan yana olanlar ise restoran düğünlerini düşünebilir!

Özellikle aylardan eylül-ekim ise havuz başı düğünleri ve kır düğünleri, sonbaharın ılık havasının tadını çıkarmak için iyi bir seçenektir. Sararmaya başlayan yaprakların ortama katacağı romantik hava da cabası!

Doğru Gelinlikle Mevsime Uyum Sağlamak Mümkün

Gelinliğin modeline, rengine ve tarzına karar verirken sonbaharın ılık, bohem ve romantik havasından yola çıkılmalıdır.

Sonbaharın hafif rüzgarlı ve ılık havası doğru bir gelinlikle avantaja dönüştürülebilir. Şifon, saten, tafta, ipek, dantel kumaşlardan gelinlikler sonbahar düğünleri için uygundur. Açık hava düğünleri için uzun ya da truvakar kollu, şifon ve güpür gelinlikler idealdir. İspanyol kollu, romantik ve bohem tarzda modeller de uygun seçim olacaktır.

Tarihi mekan, otel ya da balo salonu gibi kapalı alanlarda yapılacak düğünlerde A ve prenses kesim gibi kabarık modeller tercih edilebileceği gibi iddialı gelin adayları için tam ve yarım balık kesim tasarımlar uygun olacaktır. Özellikle sade, A kesimli saten kumaştan hazırlanan gelinlikler, 2020 yılının trendleri arasından bize göz kırpıyor.

Gelinlik illa ki beyaz olacak diye bir şart yok! Dünyaca ünlü tasarımcıların koleksiyonları arasında sıkça yer almaya başlayan somon, cappuchino ya da kırık beyaz gibi yumuşak tonlarda gelinlikler de sonbahar için çok uygun seçimler olacaktır.

Gelinliğin Tamamlayıcılarını Unutmayın

Gelin adaylarının doğru gelin saçı, makyajı ve aksesuarları ile daha güçlü bir görünüm elde edebilmeleri mümkün. Sonbahar gelinleri için en uygun seçeneklerin açık dalgalı saçlar ve örgülü modeller olduğu söylenebilir. Yakası açık bir gelinlikle açık ya da yarım toplu gelin saçları uygun olacaktır. Bisiklet ya da hakim gibi kapalı yakalı gelinliklerle de örgülü topuz modelleri kullanılabilir. Topuz, şık aksesuarlarla hareketlendirilerek, romantik ve bohem bir hava yakalanabilir.

Gelin saçı aksesuarlarıyla da hoş bir görünüm yaratmak mümkün. Sonbahara uygun saç aksesuarı denince akla ilk gelen çiçekli taçlar olsa da, son dönemlerin trend tasarımları arasında renkli, iddialı saç aksesuarları dikkat çekiyor. Mevsimin sarı tonları arasında parlamak için mor, mavi, yeşil renklerde saç aksesuarları kullanılabilir.

Gelin makyajı söz konusu olduğunda sonbaharın bohem havasının dışına çıkmak gerekiyor. Çünkü kahve tonlarındaki buğulu göz makyajı artık sonbahar gelinlerinin geride bırakması gereken bir gelenek. Çünkü ünlü make-up artistlerinin son yıllarda sonbahar gelinleri için tercihi canlı renkler oluyor! Öyle ki; canlı renklerde hatta metalik tonlarda, göz kapağının tümünü kaplayan farlar, kıpkırmızı rujlar, parlak bir cilt, son yılların gelin makyajı trendleri arasında yer alıyor! Doğallıktan yana olanlar için ise "yok gibi" makyaj yine en popüler seçeneklerden.

Mevsimle Uygun, Konsept Düğünlerin Sayısı Artıyor

Özellikle son yıllarda, konsept düğünlerin popülaritesi oldukça arttı. Belli bir tema seçiliyor ve düğün süslemelerinden, gelinliğe, davetiyeden gelin ve damat aksesuarlarına kadar tüm detaylar bu konseptlere göre belirleniyor. Klasik bir düğün istemeyen çiftler için, sonbaharın ruhuna uygun konsept seçeneklerini değerlendirmek mümkün.

Western filmlerin, sarı-kırmızı tonları sonbahar düğünleri için oldukça uygun. Özellikle bohem tarzda çiftler bu temayı seçebilir. Dekorasyonda fıçılar, botlar, halat ipler, saman gibi şık detaylar kullanılabilir. Gelinler, salaş, bohem bir gelinlik, damatlar ise kot gömlek, yelek ve kovboy şapkası gibi temaya uygun seçimler yapabilir.

Kahve temalı düğünler de hem mevsimin ruhuna uygun hem de keyifli bir organizasyon seçeneği olabilir. İkramlık kahve masaları, kahve çekirdeklerinden masa süsleri, içinde kahve çekirdeği olan nikah hediyelikleri gibi detaylar ile şık bir düğün ortamı yaratılabilir.

Sonbahara Uygun Balayı Rotaları

Sonbahar ayları balayı için en romantik zamanlardır. Eşinizle birlikte sakin bir balayı yapıp kafanızı dinlemek için de idealdir. Sonbahar kültür gezileri için de çok uygun bir mevsimdir. Yurt içinde Kapadokya, Abant, Kaş kıyıları ve Ege adaları tercih edilirken yurt dışında Paris, Roma ve Berlin çok revaçta sonbahar rotaları arasındadır.

Önerilerimizi dikkate alarak, sonbaharın romantik ve bohem tarzını düğünlere yansıtmak mümkün. Doğru seçimler yapılır, alanında uzman kişilerle çalışılırsa tüm düğünler, bahar havasında geçer!

Sizin İçin SeçtiklerimizTaonga: tropikal çiftlik2020'nin En Bağımlılık Yapan Çiftlik Oyunu. Yüklemeye Gerek YokTaonga: tropikal çiftlikVikings: Free Online GameBu oyunu 1 dakika oynayın ve neden herkesin hayran olduğunu görünVikings: Free Online GameJupiter LaboratoriesDoğal Kireçlenme Çaresi, Türkiye'deki İnsanların Eklem Ağrılarını HafifletirJupiter LaboratoriesTaboola'danTaboola'dan 23908a133f45476aa4935cfea352621c

Oturma banyosu nedir? Oturma banyosu nasıl yapılır?

Kolaylıkla uygulayabileceğiniz oturma banyoları hemeroid, kabızlık, vajinal mantar gibi birçok rahatsızlığın şifası.



Kolaylıkla uygulayabileceğiniz oturma banyoları hemeroid, kabızlık, vajinal mantar gibi birçok rahatsızlığın şifası.
Oturma banyosu nedir?
Oturma banyoları yüzyıllardır uygulanan şifa yöntemlerinden biridir. Çeşitli şifalı bitkiler ve tuzlarla hazırlanabildiği gibi, bazen sadece sıcak su dolu bir leğene oturarak da uygulanabiliyor. Bunun için piyasada satılan, klozete oturtabileceğiniz aparatlar da mevcut ancak içine oturabileceğiniz herhangi bir kap da işinize yarayacaktır. Küvetiniz bunun için uygunsa, küvette de oturma banyosu uygulayabilirsiniz. Temel prensip, kalçalarınızı ve perine bölgenizi (vulva veya penisi de içine alacak şekilde) suyla temas ettirebileceğiniz bir uygulamada 15-20 dakika kadar oturmaktır. Oturma banyosu, sorunlu bölgedeki kan dolaşımını artırarak ve şifalı bitkilerin/tuzların perine bölgesine veya makata temas ettirilmesiyle bu bölgelerde oluşan çeşitli sorunların iyileştirilmesine yardımcı olur.
 
Oturma banyosu hangi durumlarda kullanılır?
Anal fissür (Makat çatlağı)
Hemeroid (Basur)
Kabızlık veya ishal
Doğum sonrası perine bölgesindeki yaralar
Prostat iltihabı

 

 
Oturma banyosu nasıl hazırlanır?
4 litre kadar suyu kaynatın, eğer şifalı bitkiler kullanacaksanız, bitkileri veya kullanacağınız tuzu da ilave edip 15-20 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Toplamda 4-5 avuç bitki ve iki yemek kaşığı kadar da tuz kullanabilirsiniz. Aromatik yağ kullanacaksanız, her birinden 8-10 damlaya kadar ilave edebilirsiniz.
 
Karışımı süzerek oturma banyosu için kullanacağınız leğene, oturma aparatına ya da küvete dökün. Sıvı hala çok sıcaksa karışımı üzerine biraz ılık su ilave ederek cildinizi yakmayacak bir sıcaklığa getirebilirsiniz.
 
Oturma banyosuna ilave edeceğiniz bitkiler, aromatik yağlar ya da tuzlar arasından size uygun olanlarını seçebilirsiniz:
 
Epsom tuzu: Magnezyum sülfat olarak da bilinen bu tuz, zengin minerallerle kan dolaşımını ve iyileşmeyi destekler. Epsom tuzunuz yoksa mineral bakımından zengin deniz tuzu da kullanabilirsiniz.
 
Cadıfındığı (witch hazel): Ülkemizde pek kolay bulunan bir bitki olmasa da, güçlü bir antienflamatuar olarak etki eden bu bitkinin özellikle hemeroid tedavisinde çok etkili olduğu biliniyor. Doğum sonrası iyileşmeyi desteklemek için de kullanılır.
 
Karakafes kökü ve aynısefa: Yaraların iyileşmesinde çok etkili olan bu iki bitki hemeroid ve doğum sonrası perine yaraları durumunda faydalıdır.
 
Lavanta: Hoş kokusuyla rahatlatıcı etki sağlarken antibakteriyel özellikleri ile perine bölgesinin arındırılmasına ve ağrıların azaltılmasına da yardımcı olur. Lavanta bitkisi yerine dört-beş damla doğal lavanta uçucu yağı da kullanabilirisniz.
 
Çay ağacı yağı: Sıcak suya damlatacağınız dört-beş damla çay ağacı yağı, doğal bir antiseptik görevi görür, mikropların ve mantarların azalmasına yardımcı olur.
 
Oturma banyosu nasıl yapılır?
Hazırladığınız karışımı oturma banyosu yapacağınız leğene, aparata ya da küvetinize dökün. İç çamaşırınızı çıkararak kalçalarınız, cinsel organınız ve perine bölgeniz tamamen suyun içinde kalacak şekilde 15-20 dakika kadar oturun. Bu sürede üst bedeninizin veya ayaklarınızın üşümemesi için önleminizi alın. Uygulama bittikten sonra kuru bir havluyla hafifçe kurulanın. Uygulamayı haftada 1-2 defa tekrarlayabilirsiniz. Uygulama sırasında herhangi bir acı, yanma, kaşıntı veya iritasyon hissederseniz hemen bırakın ve gerektiğinde doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin.
 

 




cc6f474145e642f1afd03e12c9d95124